İmam Yakalı

İmam Yakalı

Dem'li Çay

Empati

08 Nisan 2020 - 11:00

    Merhaba Dostlarım. Umarım sağlıklı, huzurlu ve mutlusunuzdur. Bugün biraz empati üzerine konuşalım istedim. Çaylarınız hazırsa, buyrun sohbete...
***
    Eğer kuvveti uğultusundan bile hissedilebilen rüzgârı bir camın arkasından gözlemlerseniz, yerinden oynattığı ağaç dallarını, elektrik direklerini ya da ikide bir kapıya çarpıp duran zırzayı (kapılara takılan bir kilit mekanizmasının anadoludaki adı) ahenkle dans ediyor sanırsınız. Oysa camı açsanız yüzünüze vuracak olan o sert hava akımı size onların dans etmediğini, aksine korunmak için direndiğini pek âlâ anlatacaktır.

    Bazı gerçekleri görmek, anlamak yerine geçmiyor. O gerçeğe yön veren etkenlerin de gözden geçirilmesi, mevcut şartlarla güzelce analiz edilmesi elzemdir. Aksi taktirde elimizde benzer sonuçları aynı sebebe bağlayan koca bir yanılgıdan başka birşey kalmayacaktır. Hani şu meşhur Nasrettin Hoca kıssalarından birinde merkepten düşen hocaya "İyi misin hoca?" diye soranlara hocanın verdiği cevap vardı ya, işte onun gibi. Merkepten düşenin halini görmek, onu anlamak olmuyor. Onu anlamak için merkepten düşmek şart!

    Gördüğümüz olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler çoğu zaman merkepten düşen biri gibi değil de, merkepten düşeni gören birisi gibi oluyor. Modern psikolojide empati olarak adlandırılan ve açıklanan davranış şekli ile Nasrettin Hoca kıssasındaki realitenin oluşturduğu kontrast bize fenni ilimlerin tek başına asla yeterli ve açıklayıcı olmayacağını anlatırken işin sahadaki pratiğinin ne denli önemli olduğunu bütün çıplaklğı ile sunuyor. Bizler sayısız ihtimalleri barındıran bir kişilik algoritmasının eşsiz bireyleri olarak sahip olduğumuz bu benzersiz ve kendimize has özelliklerin farkında olmadıkça, insanların hallerinin bizim dar penceremizden göründüğü ile sınırlı olmadığını anlayamayız ne yazık ki.

    Sözün özü, eğer dans eden ağaçların, direklerin ve zırzaların ritmine uyup gönül eğlendirecek kadar dar bir vizyon ile yaşamaya devam edersek, kapıdan dışarı adım attığımız an yüzümüze  vuracak olan gerçekliği farkedince bazı şeyler için çok geç kaldığımızı görmemiz kaçınılmaz bir son olacaktır. Korkmayın, camı açın. Ancak camı açarsanız bir ağaç gibi toprağınıza sıkıca tutunabilirsiniz...

Bir dahaki buluşmaya dek kendinize iyi bakın. Sağlıkla, mutlulukla, huzurla kalın; evde kalın.

Reklam