İmam Yakalı

İmam Yakalı

Dem'li Çay

"Anlam"

30 Ocak 2020 - 21:42

Merhaba kıymetli dostlar .

Bugünkü yazıma başlarken, Elazığ'da yaşanan deprem sebebi ile Milletimize geçmiş olsun diyor, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralananlara da şifa diliyorum. Rabb'im ülkemizi ve milletimizi her türlü felaketten muhafaza etsin.
...

Ağır bir sise kucak açmış gecenin yarenlik ettiği, tarih kokulu Balat sokaklarından selamlıyorum sizleri. Bir çoğunu ürpertse de gece vakti bu sokakları adımlamak, bana yaşattığı hazzın önüne geçmeye muktedir olamadı henüz bu ıssızlık. Bazı kelimeler, bazı nesneler, bazı kokular, bazı doğa olayları, bazı sesler, bazı müzikler, bazı yaralar, bazı yarınlar ve dünler... Oldukça sıradan görünen bu "bazı" lar, bir mana yüklenmedikçe diğerlerinden sıyrılıp "ben buradayım" demez, diyemez . Siz de o haykırmadıkça sıradan bir şeymiş gibi ıskalarsınız çoğu zaman onu algılamayı.

Örneğin; elinizde bir buket çiçekle, sevdiceğinizin kapısının önünde duran ve altında beklerken omuz verdiğiniz ağacı ya da ölüm döşeğindeki bir hastayı ziyaret ettiğiniz hastanenin bahçesinde, yanında kül tablası niyetine dikilmiş çöp tenekesi duran o yarısı kırık bankı görünce, o andan sonra artık eskisi gibi davranamazsınız onlara. Her önünden geçtiğinizde o ağacın, mutlu bir selam verirsiniz içinizden. Yahut, her kırık bank görüşünüzde toprağa verdiğiniz o insanı anımsayıp, bir Fatiha fısıldarsınız göğe... Çünkü artık o sıradan " Bazı" sıradanlığını bir "Anlam"a devretmiştir siz farkına bile varmadan.

Fuzulî, Su Kasidesi'nde şöyle bir cümle yazmıştı; her anımsadığımda beni benden alır:
 

Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n'ola
Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su ..

( Senin yanağının anılması sebebiyle kirpiklerim
ıslansa ne olur, buna şaşılır mı? Zira gül elde etmek
dileği ile dikene verilen su boşa gitmez )


Bu satırları okudum okuyalı çoğu zaman su içerken yahut toprağı sulayan yağmurun yağışına şahit olurken, birden beynime hücum eder bir damla suya yüklenen anlamlar...

Demem o ki; hergün sıradan bir şey gibi muamele ettiğimiz her canlı ya da cansız varlık, bir başkasının kıymet yüklediği bir imge olabilir. Nasıl ki bizim değer  yüklediğimiz ve kıymet verdiklerimize gelecek bir zarar bizi üzerse, aynı şeyleri fark etmeden imgesini kırdığımız diğer insanlar da hisseder. Bu yüzden eskilerin de dediği gibi; "Ayağınız taşa değerse, önce kalbinizi yoklayın..." Eğer başkasından bir tepki görürsek, öncelikle nasıl bir etki etmiş olabileceğimizi düşünmeliyiz...

O soğuk, ıssız ve tekinsiz sokakları adımlarken bendeki korku hissini bastıran da böylesi bir anlamdı işte...  Korkmak bir yana, benzer hisleri yaşama ihtimalimden dolayı yakamdan tutup o sokaklara sürüklüyor çoğu zaman beni o anlam . Buruk bir heyecanla anımsadığım, eski günlerde değer verdiğimle birlikte adımladığım o  sokaklarda yaşadığım mutluluk, henüz o korkuya mağlup olmadı, umarım olmaz da...

Hep mutlu bir gülümseme eşliğinde anımsayacağımız güzel anılar biriktirmemiz dileği ile...

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, esen kalın...


(Tam boyutunu görmek için fotoğrafa tıklayınız.)

Tozunu yuttum istanbul,
Nakış nakış dökülen emektar duvarlarının
Elini tuttum istanbul
Is'sız kalmış okunaksız satırlarının...

Reklam